Hepimiz o kadar zor zamanlardan geçiyoruz ki. Bazen çok yorulduğumu hissediyorum. Bazende güçlüsün kızımmm hadi kalk böyle yığılıp kalmak sana yakışmıyor diyorum. Bugün evde kaçıncı günüm saymadım hala. İnsanlar hala sokağa çıkıyor ve durumun ciddiyetini hala anlayabilmiş değiller. Hayat eve sığar diye telefon operatörleri bile telefonlarımızın sol köşesinde mesaj verirken. Diğer insanlar hala anlayamıyor. Daha kaç kayıp vermeliyiz acaba sokağa çıkanların çıkmamalarını engellemek için. O kadar çok yoruldumki ben ki evde 3 gün otursam 3. gün sıkıntıdan ağlamaya başlayan kız bu kez göt korkusu ağır bastı. Tek kendim için değil belki yaşımdan ötürü az zararla atlatabilmesi kolay biriyim ama ya ailem. Taşıyıcı konumuna düştüğüm an aileme bulaşacak ve onlara bir şey olursa kendimi hiç affedemicem. İçimde bu kadar şey varken dışıma yansıttıklarım tabi bambaşka. Evde kopuyormuyuz gençler modundaymışım gibi yansıtmaya çalışıyorum bazen kendimi. Yoksa kafayı yicem . Günün yaklaşık
“Başlamakla ilgili bir sorunum yok, milyonlarca şeye başladım ama hiçbirini bitiremedim. Neden bitiremiyorum?” Siz de bir türlü başladığınız şeyleri aynı kararlalılık ve istikrarla bitiremiyor musunuz? Bitiremediğim şeyler neler mi? Her Pazartesi başladığım diyetim, 1 yıllık ödemesini peşin yaptığım spor üyeliğim, son 3 aydır düzenlememi bekleyen kitaplığım gibi gibi.. Bu örnekleri çoğaltıp daha fazla kendi moralimi bozmak istemiyorum :) New York Times Bestseller, Amazon Puanı: 4.8/5 olan “BİTİR” , son zamanlarda okuduğum en dikkat çekici ve aldığım kararları hayata geçirmemde yardımcı olan bir kitap oldu. Üstelik sadece 2 günde bitirdim. Şimdi size okuduğum kitaptan kısa kısa bilgiler aktarmak isterim. Araştırmalara göre, yeni yıla girerken alınan kararların yüzde 92'si başarısızlıkla sonuçlanıyor. Buna şaşırdık mı ?! Bunun ardındaki en büyük ve en sinsi neden, tembellik değil mükemmeliyetçilikmiş. Hepimiz kendimizin en acımasız eleştirmeniyiz ve mükemmel olmayacağını